ANTHROPOMORPHIC APPROACHES IN CONTEMPORARY CERAMIC ART

Antropomorfizm (insanbiçimcilik); tarih öncesi çağlardan beri bilinen ve 18. yüzyılda bu isimle adlandırılmaya başlanan, binyıllardır sanat eserlerinin üretiminde çoğunlukla yalın anlamda atıfta bulunulan bir kavramdır. Antropomorfik eserler genel anlamda; “insana ait biçim özelliklerin; Tanrı’ya, hayvanlara, bilhassa da nesnelere, eşyalara vb. cansız varlıklara yüklendiği yapıtlar” olarak tanımlanmaktadır. 
 Yaşadığımız çağda sanatsal çoğunlukla; belli kavramı/düşünceyi ifade eden, doğada bulunan canlı varlıkları içselleştirip/yorumlayarak aktaran ya sadece sanatçının kendi duygularını/fikirlerini ortaya koyan pek çok türde özgün seramik üretilmektedir. “Antropomorfizm” kavramı günümüzde dalında olduğu gibi sanatçıları içinde önemli esin kaynağı olmuş birçok çağdaş sanatçısı tarafından antropomorfik formlar/eserler üretilmeye başlanmıştır. Günümüz sanatçıları; geçmişte esereler üretmek yerine, yanı sıra içsel yorumlamalarını, ruhsal/düşünsel devinimlerini güncel pratiklerinden elde ettikleri kazanımlarını ilgili eserlerine yansıtmaktadır. Bu nedenle çağımızda üretilen eserler; görünümlerindeki şaşkınlık verici, ilgi uyandırıcı anlam yüklü detaylar, verdikleri güçlü mesajlar bakımından daha dikkat çekici/değerli bulunmaktadır. sanatında, dünyanın çeşitli bölgelerinden eserlerinde yaklaşımlara rastlamak mümkündür. çalışmada, antropoloji, teoloji, mitoloji, felsefe, bilim, teknoloji farklı disiplin ile ilişkili oldukça geniş kavram olan antropomorfizm terimi; sanatta kullanımı özelinde ana hatlarıyla irdelenmiş günümüz sanatına yansımaları bazı örnekler aracılığıyla aktarılmıştır.